Kırmızı Balon Derneği: Tuğçe’ciğim merhaba, bize biraz kendinden bahseder misin?
Tuğçe Sine: 7 Ocak 1990 da dünyaya geldim. Ankara da ailemle yaşıyorum. Ablam ve iki yeğenim var. Ablamda öğretmen. Ortopedik engelim var ve epilepsi hastasıyım.
KBD: Resme olan yeteneğini ne zaman ve nasıl fark ettin?
TS: Resim yapmayı hep sevdim. 11 yaşında hastalığımı öğrendim o gün bu gündür resim çiziyorum. Yazı yazarken zorlanıyorum elim acıyor. Ama resim yaparken acı çekmiyorum. Resim yapmaya önce kıyafet çizimleri ile başladım. Ondan sonra benim en yakın arkadaşım, dostum kalemim ve fırçalarım oldu, onlar beni yarı yolda bırakmadı. Bazı kişiler resim deyip geçiyor. Ama onlar benim dünyam o yüzden benim için çok kıymetliler. Eğer bir gün çizim yapmaktan vazgeçersem benim için bu, ruhen ölüm demektir.
KBD: Eğitim hayatında okulda karşılaştığın zorluklar oldu mu?
TS: Olmaz mı, çok oldu hayatımı yazsam roman olur. Ama çok şanslıyım. Çünkü annem ve babam her zaman yanımda oldular. Engelim olduğunu hiç bir zaman hissettirmediler. Bana hep “sen özelsin” dedikleri için yoluma devam edebildim. Ayrıca eğitim hayatımda çok değerli öğretmenlerle yollarım kesişti bunun içinde çok şanslıyım.
KBD: Hayatımı değiştirdi dediğin öğretmenin var mı?
TS: Oldu çok oldu. Hayatım boyunca iyi öğretmenlerim de oldu, yara açan öğretmenlerim de… Herkes öğretmen olamaz, öğretmenlik çok özel bir iş.
Hayatıma giren öğretmenlerimden çok şey öğrendim. Şaziye Hocam, Emine Hocam, Sevinç Hocam, benim için çok önemli ve özel insanlar. Her zaman yanımda olduklarını hissediyorum, iyi ki varlar.
KBD: Hala çevrende ayrımcılık yapan farklı davranan kişiler var mı? Varsa nasıl davranılmasını isterdin?
TS: Çevremdeki insanlar beni hep olduğum gibi kabul ettiler. Herkesin beni sevdiğini görmek kendimi kabul etmemde çok etkili oldu. Herkes beni çok seviyor, sevilmek güzel şey. Ben hiçbir zaman insanlar saygısızlık etmem. Beni kıranı, üzeni ben hiç kırıp üzmedim. Dışarıda hep göze batan biri oldum. Gözlüklerimle, farklı şapkalarımla yani kıyafet tarzımla dikkat çektim. Engelimi değil tarzımı konuşmaya başladıklarını fark ettim.
Tabii bunun yanında dengesiz insanlarda var acıyarak bakan, yanımdan geçerken yazık diyenlerde… Ama benim gördüğüm genel olarak saygı duyulan biriyim. Şükür kimse dört dörtlük değil bu hayatta, kimi RUHEN kimi Bedensel engelli.
Engellileri engelli olarak görmesinler herkesin de bir engelli adayı olduklarını unutmasınlar. İnsanlar hep engelli insanları değiştirmeye çalışıyorlar engelli insanları olduğu gibi kabul etmiyorlar tek sıkıntı bu.
KBD: Resimlerini insanlara buluşturmak adına çalışmaların oldu mu? Bundan sonra gelecekte neler yapmayı düşünüyorsun?
TS: Evet çalışmalarımı sergiler düzenleyerek insanlarla buluşturdum. Bu benim için ayrı bir heyecan ve mutluluk. 2018 de ŞAHMARANIN ÇOCUKLARI adlı masalın resimlendirmesini yaptım. 2019 da UHAK2019 Ulusal Hikaye Anlatıcılığı Kongresi Sergisin‘ de Şahmeran adlı masal kitabının yazarı Ömer YİLLAR’ a ait masal kitabının içerisindeki bir kısmı canlandırarak resmetmiştim.
Başka bir çalışmamda Mayıs 2019 da TUĞÇESİNE‘ nin Çizimleri adlı ilk kişisel sergimi açtım. Engelliler haftasında Nazım Hikmet Kongre ve Sanat Merkezinde düzenlediğim sergimde eserlerim sanatseverler tarafından çok beğenildi. Ve bunlar gibi birçok çalışmam oldu. İnsanların resimlerimi görünce bunu Tuğçe Sine yapmıştır demeleri istiyorum. Ben değil resimlerimin konuşmasını istiyorum. Ünlü bir ressam sanatçı olmak istiyorum. Engelli olmak sorun değil insan istediğinde her şeyi yapar. Benim için de yol almak kolay olmadı ama pes etmek bana göre değil.
KBD: Harikasın Tuğçe’ciğim evet pes etmek yok… İnşallah bir sonraki kişisel serginde seninle uzun uzun resimlerinle ilgili sohbet edebiliriz. Bu güzel sohbet için çok teşekkür ediyoruz.
TS: Ben teşekkür ederim sizinle sohbet güzeldi.
Engellilerin haklarını gözetmek sosyal, ekonomik ve kültürel yaşamın her alanında ve engellilerin durumu hakkında farkındalık yaratmak toplumun her düzeyindeki kişilerin görevidir.
Topluluktaki her vatandaşı engelli bireylerin deneyimlerinden ders almaya ve özellikle biz eğitimcilerin daha duyarlı olması, her toplulukta engellilerin karşılaştığı zorlukları da azaltacaktır.